Pardon!
Geçebilir miyim?
Nasıl farketmez beni gözlerime kitlenmeden nasıl yanımdan geçip gidebilir. Daha önce gözlerim için kaç kez iltifat aldım hatırlamıyorum, ben de zaten baya iyi görünüyorum yaşım ilerledikçe daha çok beğeni alıyorum…
Hah şuraya bak baya umursamıyor beni !
İşin tuhafı umursanmadıkça ona bağlanıyorum resmen günün yarısı onu düşünerek geçiyor, sürekli yollarımızı denk getiriyorum sık sık tesadüf karşılaşıyoruz havası yaratıyorum konuşuyoruz da artık ama asla etkilenmiyor benden hissediyorum bunu ilgi alanında değilim…
diyerek içi içini yiyor adamın aylarca.
-resmen kıvranıyor etrafımda bu kadar direnmek yeterli artık ben de duygularımı belli etmek istiyorum diyor kadın ve buluştukları bir gün merhaba bile demeden
-Sevgilim olur musun diye soruyor
-öhö öhhöö ………..
-ah sakin ol hiç beklemiyordun galiba..
-Hislerim tek taraflı sanmıştım çok şaşkınım çok mutlu oldum olmaz sandığım şey oldu hadi hemen kutlayalım bunu
-Aşk hızlı geçer değil mi ondan bu kutlama acelen
-Geçer mi? Mümkün değil benim sana olan aşkım sonsuza kadar sürer…
-Üzmeden sevelim birbirimizi olur mu?
-Bebeğim seni nasıl üzebilirim ben hep bu anı hayal ettim gerçekleşmeyeceğine inandırmıştım hatta kendimi, ayaklarım yerden kesildi bu akşam, bir ömür üzmem seni.
-Önce biraz dolaşalım mı?
-Tabi istersen sahile inelim yıldızları izleyelim ,daha önce ne yaşadın bilmem ama gözlerimde kaybolacağını garanti edebilirim.
-Gözlerin güzel gerçekten baştan beri dikkatimi çekmişti hiç çaktırmadım değil mi…
Başlangıçta günler masal gibi geçiyor ikisi de çok mutlu birbirlerini bir gün görmeseler çok özlüyor görüştüklerin de saatler hiç geçmesin istiyorlardı
gece yarısı plansız yola çıkıp bilmedikleri yollarda kaybolup eğleniyorlar, alkol dozunu kaçırıp avaz avaz şarkılar söyleyip kahkahalarla gülüyorlardı.. Pazar günleri hava rüzgarlıysa mutlaka uçurtma uçurup hayaller kuruyorlar, adam sık aralıklarla hadi hazırlan sürprizim var diyip kadına her seferinde unutamayacağı anlar yaşatıyor, birbirlerine dokunduklarında zaten yarım olan akılları yok oluyordu…
Fakat bir kaç ay içinde adam tuhaflaşıyor ilgisi başka yönlere kayıyor yine birilerinin ilgisini çekme çabası girmişken buluyor kendini…
Ayrılmayı aklına dahi getirmiyor çünkü ilişkileri hep böyle yaşıyor başlarda çok tutkulu sonra değişen ilgi alanları ve çok sıkıldığında hiç açıklama yapmadan yok olması.
Bu sefer işler alıştığının dışında ilerliyor kadın hissettiği boşluklarda daha fazla kalmak istemiyor ve canını acıtarak kesip atıyor herşeyi.
Adam şaşkın bir müddet toparlanamıyor ilk kez biri terkediyor onu “ne berbat bir hismiş”
diyor sürekli kendi kendine.
Arkadaşlarının davetlerine bahaneler buluyor çalan hiçbir telefonu açmıyor ruhunu kaybetmiş gibi sadece evden işe gidip geliyor ama günler geçtikçe daha dibe vuruyor….
Kadın öyle güzel bir aşk yaşadığını düşünüyor ki tam yerinde kesmesem mahvolacaktı herşey doğru olanı yaptım diyor, kalbini dinlediğinde o tam zıttını söylese de kırgınlığı ve öfkesi acısından daha baskın geliyor.
Adam geri dönmek istiyor gurur falan bir kenara bırakıp kadının yanına gidiyor..
Konuşurken kaç kere özür dilediğinin farkına bile varamadan sürekli konuşuyor kadını geri kazanmak istiyor çok istiyor hemde, herşeyin içine ettiğini kaybedince anlıyor hatta ne kadar sevdiğinin bile.
Fakat kadın,aşkı içinde küllenene kadar tek başına yaşamakta kararlı çünkü adam yaşadıkları aşka gölge düşürdü bir kere. İkinci şans kimseye verilmemeli diye düşünüyor ve adamın konuşması bittikten sonra başlıyor konuşmaya;
Ben seni değil aşk’ın yarattığı hisleri sevdim..
Şapşallaşmayı, su bile içmeyi unutmayı, ağzımın kulaklarıma yakın mesafe duruşunu, gökyüzünü beş altı renk görmeyi, dünya harika bir yer yanılgısını, yüksek doz heyecan yaşamayı, yani aşk’ı sevdim,ben bu duygunun altından tek başıma da kalkabilirim benim yüreğim beni yarı yolda bırakmaz,yani ne sandın bilmiyorum ama senlik birşey yok hadi şimdi ikile !
diyerek son kez ilişkilerine noktayı koyuyor.
Çünkü aşk özgürlüğün kendin olmanın en özel hali, özgürlük tek başına olduğunda daha anlamlı değil mi zaten.
Bazı düdük makarnaları anlamasa da…