Bu saatte uyanma sebebim dedemin kravat iğneleri oldu… Niye ve nereden çıktı hiç̧ fikrim yok.
Küçükken dedem de en ilgimi çeken ayrıntılardan biriydi kravat iğnesi, koleksiyonu vardı baya. Neredeyse her gün gittiği Eminönü’ne bile kravat iğnesiz gitmezdi, giderken bizim eve mutlaka uğrar ben İstanbul’a iniyorum bir şey istiyor musunuz derdi, dedem Eminönü’ne Istanbul derdi benimse tek odaklandığım yer kravat iğnesi olurdu hangisini takmış̧ diye çaktırmadan kontrol ederdim. Polonya pazarında, Sirkeci’de, Doğubank’ta,
Rumeli Hisarında, Balık pazarında kravat iğneli gezen biriydi dedem. Evleri büyüktü̈ sandık odası dedikleri bir bölüm vardı dedem orayı kendi kurduğu düzeneklerle giysi odası yapmıştı ve çikolata fabrikalarından aldığı Beyoğlu çikolataları drajeler o odadaydı doğal olarak biz de o odaya mutlaka uğrar kurcalardık. Teknoloji merakı her yeni çıkan ne varsa evinde görmemize sebep oldu asla kaçırmazdı yenilikleri. Sadece teknoloji değil oyuncaklara da meraklıydı, Furby oyuncağı olan bir dedem vardı. Macgyver gibi bir adamdı icat ,tamir, kısıtlı imkanlarda çözüm, pratik fikirler, yaratıcılık ve yetenek çok meziyetleri olan biriydi. Yaptığı ayakkabıları şuan sergileyebilsem ayakkabı tasarımcılarını hayran bırakacağına eminim. Bulunduğu dönemin ötesindeydi yaptığı modeller… Ayakkabı yapmasını izleyerek büyüdük biz 3 torunu bazen çekici çok sert sert vururdu bazen de çok naif, dükkânında ki eşyalar bir çocuk için çılgın bir dünyaydı öyle kurcalamak isterdim ki ama dükkânın iç̧ tarafına geçmek yasaktı çünkü̈ yerlerde bol miktarda küçük çiviler olurdu, zarar vermeyecek malzemeleri önüme koyar bak bunlara derdi… Boş durup yattığını hiç̧ bilmem hep aktif ve hareketli işi olmasa kendine iş çıkaran asla boş durmayan biriydi ve çok erken uyanırdı sabah 5-6 dolayısıyla babaannemin tüm işleri öğlen olmadan biterdi. Sıcak çayı soğutmada pratik çözümü̈ vardı masada mutlaka yedek boş bir fincanı olurdu hızlıca doludan boşa boştan doluya 3-4 kere aktarır soğuturdu ice tea üretimine yetişebilseydi müptelası olurdu eminim.
Bulunduğu dönemin hep ilerisinde yaşayan biri olarak 1940’larda görücü usulü ile değil flört ederek evlenmiş elbette. Babaannemle çılgın masum bir aşk yaşamışlar, okul arkadaşıymış gibi eve gelip defter arasında çikolata vermeler aşk mektupları ve evlendikten sonra da sık alınan çiçekler gittikten sonra böyle anılmak ne güzel, yattıkları yer huzurla dolsun.