Depresyonu bir hayvana benzetecek olsam, sanıyorum sırtlana benzetirdim. Gündüzü karanlık gecesi karabasan dışarıdan bakıldığında ayakta sağlam göründüğün bir illet… Hastalıklar içinde en fenası olabilir. Bozulan yer ruh ve ameliyatı yok. Tam net kesin bir tedavisi de yok… İş yine eninde sonunda kendi kendini telkine dayanıyor. İlaçlar yardımcı oyuncu. Onlara da çok mana yüklediğinde esir alıyor….
Yazar: user
Uzay’ın Masalı
Bir varmış bir yokmuş, yuvasından çıkıp uçmayı öğrenmeye çalışan bir kuş varmış…Her denemesi korku, endişe, panik anlam veremediği bir sürü duyguyu yüklemiş üzerine…Uçmayacağım diye tutturmuş her seferinde. Yuvam çok güzel gitmek istemiyorum demiş. Annesi babası o kadar çaresiz kalmışlar ki onun bu çırpınışlarında…Ama uçması gerekiyormuş işte, hayatı öğrenmenin o ilk adımını atması gerekiyormuş.O kadar zor…
İnsan
İnsana insan olduğunu hatırlatan hikayeler vardır… Er ya da geç herkes yaşar kendi hikayesini. İnsan okur insanın hikayesini… Masal tadında olanlar faniliğini unutturur, dibi boyladıkların tefekkürü hatırlatır… Hikâyenin tasarımcısı insanlar değildir, onlar hikâyeyi yaşamak üzere evrene gönderilenlerdir. Hikayeni yazan seni bir duvardan diğer duvara çarpıp ruhundaki kemikleri dağıtırken, dayanamam sandığın her kırılış için sana bir…
Sızı
Yanacağız biliyorsun değil mi? dedi adam… Biliyorum! dedi kadın… Seni kaybedemem dedi adam… Kadın inandı, çok aşık olduğuna adamın. O zaten çok aşıktı. Hisleri ikisini de yanıltıyor olamazdı, birbirlerine ait parçalar vardı gözlerinde… Yorgunlukları, düşmeleri, acıları, eksik yanları, açıkları ile ruh yarısıydı onlar birbirlerinin. Rüyalarda çok sık buluştular, hiç konuşmadan hissettiler… Sarıldıklarında fark ettiler… Birbirlerinin…
Babamın Hikayesi
20 Eylül 1946 yılında başlamış serüven… Birbirlerine âşık olup, çok küçük yaşta evlenen çiftin ilk çocukları doğmuş. Fakat biraz erken doğmuş. Yedi aylık, çok ama çok minik bir bebek ve 16 yaşında eşi askerde bir anne… Hakiki zeytinyağı ile pamuklara sarıp sarmalanarak büyük bir özenle büyütülmüş, zaman zaman yaşayacağından dahi ümit kesilmiş… Anne ve babaanne…
İz
Küçük bir kasabada başladı yaşam mücadelesi, ailenin dördüncü ferdi olarak dünyaya gelen minicik bir kız çocuğu… Anne ilerleyen yaşına rağmen çocuğunu dünyaya getirmek istemiş doğumda oluşabilecek tüm zorlukları da göze almıştı ve gerçekten de zorlu bir başlangıç olmuştu, minicik bedeniyle annesine destek çıktığı için annesi onu hep “güçlü kızım” diye severek büyütmüştü. Üç tane abisi…
Boşluk
Sihirli bir kürenin içinde yaşamak gibiydi anlar… İnsana huzur veren ne varsa, o kürenin içinde toplanmıştı sanki… Kan bağımız olmadığını unuttuğumuz öz kardeşmişçesine yaşadığımız, çıkarsız temiz yıllar. Birbirimizin büyümesine tanıklık ettiğimiz, parasızlıktan avare gezdiğimiz ama bir o kadar da eğlendiğimiz o müthiş zamanlar… Fezaya ilk biz çıkmıştık ama ispat edemem. Gurmeliğin tarihçesi de bizden sorulur. …
Diyalog
-Hadi Dionysos, bırak artık şu şarap kadehini! -Ah Hades, yerin altındaki ölüler ile işin bitti de şarabıma mı takıldın? -Kime takılmalıyım? – Afrodit üzerine bir şeyler giyer misin tatlım, sürekli çıplak gezmekten sıkılmış olmalısın… – Hades hükmetme konusunu biraz abartmadın mı, ben Tanrıçaların en güzeliyim… Dilediğim gibi gezerim. -Zeus sen bizim babamızsın lütfen şuna haddini…
DupTısss
Birkaç gündür iç sesimin haykırdığı bir khhhh khhh sesi dönüyor beynimde… Kelimelerle bağdaştırmayı denedim, özellikle yemek yaparken geliyor ses. Üzerine hiç düşünülmeyecek anlamsız bir şey günlerdir dönüp duruyor… Khhhh! hayır neden başka bir şey değil de bir halta benzemeyen bir şey. Gülme efekti gibi de değil duyduğum ses, sanki bir kelime baskın söylensin diye ortaya…
Doyum
Hisler, insanı yükselten aynı coşkuda alçaltan… His, hissetmek denildiğinde akla direkt gelen ikili ilişkileri şu an için uzanabileceğimiz bir rafa kaldıralım. Başka bir şeyden bahsedeceğim çünkü, iç yolculuklardaki hislerden, kendini kendindeki meziyetleri keşfetmenin yarattığı hislerden… Burada meziyet kelimesini kendi keşfinize yaptıklarınıza göre değiştirebilirsiniz. İlla kendimde bir şey keşfetmem, üretmem şart mı diyebilirsiniz, kuralı yok herkes…